Günceler

Pazartesi

Dondurma Tadında Yaz Dizileri

  Dondurma Tadında Yaz Dizileri
Televizyon ekranında yaz seyirciyi ekrana çekmeye çalışacak olan ‘’yaz dizileri’’ artık yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. 


Yaz dizisi denilince artık klişe haline gelen tatil beldelerinde bulunan lüks bir otel, çakma aşk hikayesi ve birbiriyle rekabet içinde olan gençler geliyor. Dizinin teması aşk üzerine kurulu olmasına rağmen sürekli birbiriyle tartışıp anlaşamayan çiftler görüyoruz. Varlıklı bir hayat süren, gösterişi eksik olmayan, yalılarda oturan, lüks otomobillere binen, bir giydiğini bir daha giymeyen, abartılı yaşamları bizlere gösteriyor. 

Bu hayatlara sahip kişilerin, fakir erkek ya da fakir kızın yolları tuhaf bir şekilde kesişir. Diğer yaz dizilerinden daha çok izlenme oranına sahip olmak için her bölümde olay üstüne olay yaratır. 
Belli olan yaz dizilerinden bazıları: 
             1.Bodrum Masalı Dizisi - Kanal D ekranlarında izleyicisiyle buluşacak olan, TMC Film’in yeni yaz dizisi başrollerini Şevval Sam, Murat Aygen, Hilmicem İntepe ve Dilan Çiçek Deniz’in paylaşacağı dizinin çekimleri sürüyor. Haziran ayında seyirci ile karşılaşması bekleniyor. 

              2) No: 309 Dizisi - Fox Tv ekranlarında haziran ayında senaryosu ve oyuncu kadrosu ile marjinal isimli bir dizi başlayacak. Yapımcılığını Gold Film’in üstlendiği, yönetmenliğini HASAN Tolga Bulut’un yaptığı, başrollerinde Demet Özdemir, Furkan Palalı, Sumru Yavrucuk, Sevinç Erbulak ve Özlem Tokaslan’ın bulunduğu dizinin kadrosu belli oldu. Haziran ayının başında ekranlarda olması bekleniyor. 

                3.Aşk Laftan Anlamaz - Show TV ekranlarında Yapımcılığını Bi Yapım'ın üstlendiği, Yönetmenliğini ise Bahadır İnce'nin yaptığı yapımın kadrosunda Başrollerini Hande Erçel ve Burak Deniz paylaşıyor.Dizi’ye 'Ulan İstanbul' ile tanınan Demet Gül ve son olarak 'Hatırla Gönül'de rol alan Özcan Tekdemir dahil oldu. Haziran ayından itibaren yayınlanması bekleniyor. 

                4. Hangimiz Sevmedik Dizisi - TRT 1 ekranlarında Başrollerini Can Yaman, Selen Soyder, Emre Karayel, Altan Erkekli, Gül Onat, Deniz Oral, Devrim Yakut, Erdem Baş, Veysel Diker, Mehtap Bayri, Berfu Öngören, Onur Sermik, Doğa Konakoğlu ve Selma Kutluğ’un bulunduğu yapım, bir aşk hikayesini ekrana taşıyacak. Temmuz’da yayınlanması bekleniyor.


Haydi Gidelim Büyükada Turuna

‘’ Haydi Gidelim BÜYÜKADA Turuna ‘’
Havaların düzelmesi ve güneşin yüzünü göstermesiyle birlikte ne yapalım, nereye gidelim diyenler için bir tavsiyemiz var.
Öncesinde temiz hava da vapur yolculuğu daha sonra ise ada gezintisi. Bizde rotamızı Büyükada’ya çevirdik.
Vapur yolculuğunun en güzel tarafı karadan ayrılırken köpük köpük iz bırakarak ilerlemekti. Masmavi denizde, dalgaların sesini duyup yosun kokusunu içinize çekmek. Kabataş -Kadıköy Büyükada arasında ki yolculuk yaklaşık 90 dakika sürmekteydi.
İskeleye geldiğinizde ise sizi bilet satış gişeleriyle bekleme salonunun bulunduğu bina yer almaktadır. İki katlı, dikdörtgen planlı, kagir bir yapıdır.

Zemin katı kara tarafında, iki yanında dükkanların sıralandığı bir giriş holü ile başlar.
Bu hol daha sonra ikiye ayrılıp, yolcu salonunun iki yanında yolcu giriş çıkışını sağlayan geçitler halinde denize kadar uzanır.
Ortadaki sekizgen planlı yolcu salonunda girişin iki yanına bilet gişeleri, bunların karşısına da birer oda yerleştirilmiş. Bu orta salonun önünde iki tane küçük bekleme mekanı var. Salonu deniz tarafında ters "U" biçiminde bir revak çevreler. İki yanda üst kata çıkan merdivenler bulunur.
Yan cepheler genelde simetrik olmakla birlikte, pencerelerin hem biçimi, hem de sıralanışında farklılıklar var. Yapının birçok yerinde çini bezemeye rastlanmakla birlikte, özellikle sekizgen bekleme salonunun duvarlarını dolaşan çini bordürdeki renkler ve desenler dikkati çekici güzellikteydi. Ada’nın yüzölçümü 5,4 Km2.
Büyükada, yeşil ve mavinin buluştuğu noktada bir inci tanesi gibi parıldayan beyaz ve görkemli yalılarıyla İstanbul’un gezilecek mekanlarından birisiydi..
Büyükada’nın batı kesiminde 100 metre genişliğinde olan Dil burnu yer alır. Güney bölgesinde Yörükali, kuzey bölgesinde ise Nizam koyu bulunurken, Adanın doğu kesiminde de Karacabey koyu yer almaktaydı.
Dil burnu bölgesi adanın en can alıcı ve güzel bölgelerinden biri olduğunu gösteriyor. Mesirelerden dolayı Dil Burnu’na olan ilgi her zaman daha büyüktür. Sahilinden başlayarak 20-30 metre açıklara dek sığ olan plaj, kum ve çakıl örtülü. Adanın beş önemli plajı bulunmaktaydı. Bunlar, Kumsal Plajı, Naki bey Plajı, Prenses Plajı, Yörükali Plajı ve Eskibağ Plajı’ydı.
İlerledikçe Büyükadanın çarşısı olan birçok lokanta, market, fırın ve hediyelik eşya satan yerleri görürsünüz. Özellikle yemek yerlerinin yanından geçerken sizleri karides, levrek, midye buyurun efendim! diyen lokanta çalışanları karşılıyor.

Adaya gidipte  balık yememek olmaz. İklimsel özellikler balığın kalitesini, tadını ve miktarını etkiliyor. Belli aylarda bazı balıklar daha fazla tutulurlar. Balık türlerinin bol olduğu bir dönemde kalkanın en lezzetli  ve en bol olduğu zaman
dır. Mercan, levrek, kılıç ve kırlangıç bollaşır. Gümüş, kefal, mezgit, tekir ve barbunya lezzetlidir ve çok tutulur.
Çok kalabalık, kimi saat kulesinin caddesinde, kimi güzelim evlere bakıyor, kimi de deniz kenarında turlayıp balık yemekle meşgul. Bir de fayton’a binenler var ki işte adaya has bir özellik bu. Motorlu taşıtların yasak olduğu (resmi araçlar hariç) adada ulaşım bisiklet ve faytonlarla sağlanır. Bu da İstanbul’un benzin kokan havasından uzaklaşıp, bir nebze olsun temiz hava alabilmeniz için bulunmaz bir nimet doğrusu.
Faytonlar belli bir düzende, belirlenen güzergahlar arasında çalışıyor.
Adada sayamayacağınız kadar fayton var.
Bisiklet en ucuz olan ulaşım tercihi. Çünkü günlük 10 TL’ye bile bisiklet kiralamanız mümkün. Adada bisikletçiler arasında büyük bir rekabet olduğu için, pazarlıkla bu işi daha da uyguna getirebilirsiniz. Hazır bisikletlerden bahsetmişken, bir dipnot da eklemek istiyorum. Adanın insan yoğunluğu bulunan caddelerine bisiklet ile girişler yasaklanmış.
   Yol boyu uzanan onlarca yıllık çeşitli ağaçların ardında, geniş ve bakımlı bahçelerin ortasında bu güzel rum ve türk aydınlarının inşaa ettirdikleri konak ve yalılara hayranlıkla bakıyoruz.
  Adaya gelmeniz için iki sebep var. Eğer tatil için geliyorsanız, ihtiyacınızı karşılayacak derecede güzel ve temiz plajlar adanın çevresinde bolca bulunuyor. Eğer kültür ve doğa turizmine çıkacaksanız, Büyükada bu ihtiyacınıza da layıkıyla cevap veriyor.
   İnsanlar boşuna yüzmeye gitmiyor çok berrak 5 adet plajı mevcut; Kumsal Plajı, Naki Bey Plajı, Prenses Plajı, Yörükali Plajı ve Eskibağ Plajı.

     Büyükada’da bulunan bir mekan dış tarafı ahşap olan binanın önemli bir özelliği var. Prens Adaları olarak da bilinen Eski Yunanca adı Prinkipos'tur. Prinkipos Yunancada "Prens" anlamına gelmekteydi.
Havaların ısınması ile birlikte adada ki mimoza çiçekleri açmış ve ortaya harika bir güzellik çıkmış. Adanın her tarafı nostalji kokuyor. Bir müzeyi andıran güzellikte ki yapıları barındırıyor. Ada’ nın sokakları ise şirin evlerle çevrili bol yeşil alan ve dar sokaklara sahipti.

Hafta sonunuzu değerlendirmek ve şehir hayatından uzaklaşmak istiyorsanız size ada’da güzel bir gün geçirebilirsiniz.

Söyleşi Haberi...LİG TV SUNUCUSU BURCU KAPU’NUN MESLEKİ DENEYİMLERİ VE SPOR ÖNERİLERİ

LİG TV SUNUCUSU BURCU KAPU’NUN MESLEKİ DENEYİMLERİ VE SPOR  ÖNERİLERİ
     LİG TV SUNUCULARINDAN BURCU KAPU TÜRK SPOR MEDYASININ EN ÖNEMLİ İSİMLERİNDEN BİRİSİ. MESLEĞE İLETİŞİM MEZUNU DEĞİLKEN, İLETİŞİM DALINDA DOKTORA YAPMAK İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİ. SPOR MEDYASI DENİLİNCE FUTBOLLA ALGILANAN YANLIŞLIKLARIN ÖNEMİNİ VURGULADI. SPOR’UN ÖNEMİNİ VE SPORCULARIN NASIL YETİŞECEĞİNİ İFADE ETTİ. SPOR CAMİASINDA ULUSLARARASI  PLATFORMDA ÜLKEMİZİ TEMSİLEN SPORCULARIMIZ VEYA KULÜPLERİMİZİN, ÖNEMLİ BİR DÜZEYDE YÜKSELMESİ GEREKTİĞİNİ BELİRTTİ.
Bizde İstanbul Aydın Üniversitesi Spor Gazeteciliği dersinde 11 Nisan’da gerçekleşen, çok ses getirtecek söyleşimizi nokta ve virgülüne dokunmadan veriyoruz.


Bu mesleği hobi olarak seçtiniz. Bu mesleğe başlarken ne gibi sıkıntılar yaşadınız?
Yaşamadım bir sıkıntı. Öyle hani bir anlatabileceğim. Teknik anlamında bazı şeyleri öğrenmem, daha zaman aldı. Okulda öğretilen şeyleri ben pratikte öğrenmiş oldum.

Bu meslekte iletişim okumak ister misiniz?
İsterim. İletişimde belki şimdi doktora yapmayı düşünüyorum veya (İstanbul Aydın Üniversitesi’nde) belki burada yaparım.

Meslekte yaptığınız haberde, sunduğunuz programda ilk yaptınız hata neydi? Gaf yaptınız mı?
Esnedim,  işte benim gafım oydu. Canlı yayında bayağı sesli esnedim.

Kendinizi spor medyasında nerede görüyorsunuz?
İzlenen. Bir kere temiz. Sürekliliği olan bir program yapıyoruz. Belki bizi, diğer futbol programları kadar çok fazla insan izlemiyor. Ama bizim böyle; küçük, butik, kendimize özel izleyici kitlemiz var.
Lig TV’de 6 yıldır çalışıyorsunuz. Başka bir yerde çalışmayı düşünüyor musunuz?
Şimdi öyle bir şey çok söz konusu değil, yani bir kanalda çalışıyor isen, başka bir kanalda  çalışamıyorsun. Dolayısıyla şuan Lig TV devam ettiği sürece buradayız.

Futbola bizlere göre farklı bakıyor dediniz. O farklılıklar nelerdir?
Dediğim gibi bir derbide, bir futbolcu kırmızı kart görüyorsa ya da ne bileyim olay oluyorsa, tribün terörü oluyorsa ve genelde programlar bunları konuşuyorlar. Biz bunlardan ziyade maç içinde bir centilmenlik varsa, kimsenin aslında alkışlamadığı, övmediği şeyleri konuşuyoruz. Atıyorum Veli Kavlak şey yapabiliyor. İstiklal Marşı okunurken çocuklarla çıkıyorlar ya, önündeki eşofmanı çıkartıp ona giydirebiliyor. Biz onları yakalamaya çalışıyoruz.

Okay Karacan gibi bir isimle çalıştınız. Kendi idolünüzü, spor medyası olarak kimi örnek alıyorsunuz?
Hm. Tunç beyi örnek olarak alıyorum kendime. Beğendiğim isimleri söyleyeyim.
Kadınlardan; Banu Yelkovan.
Erkeklerden; Ercan Taner, Okay Karacan gibi isimler.

Spor medyasında şuan kimler kaliteli program yapıyor?
Onu şey yapmayayım. Şimdi isim vereceğim öbürleri kalitesiz mi yapıyor olacak? Herkes kendince, bir şekilde güzel iyi iş yapmaya çalışıyor.

Türk Takımlarının Avrupa’da başarısı nedir?
Zaten hani Avrupa’da başarı neticede Kupayla yada belli bir çeyrek final, yarı final seviyesine gelmekle ölçülüyorsa, hani maalesef öyle biz çok başarılı takımlar değiliz.
Galatasaray’ın bir UEFA Kupası hikayesi var. Onun dışında son yıllarda, Şampiyonlar Ligine çıktığında, Aaaa, Oleyyy çeyrek finale çıktık diyoruz.
Türkiye’nin hedefinin bu kadar küçük olmaması lazım. Türkiye daha hem Uluslararası turnuvalara ev sahipliği yapabilecek düzeyde bir ülke, hem de biz nüfusumuzla da, alt yapımızla da, yatırımımızla da en azından; UEFA ve Şampiyonlar Ligi’nde her sene katılıp, minimum çeyrek final düzeyinde çıkabiliyor olmamız lazım. Dolayısıyla aslından beklenenin altındayız. Şuanda…

Milli Takımın Avrupa Kupalarında başarısı ne olur?
İnşallah iyi olur. Ne diyeyim. Fatih hocaya güveniyorum yani o yüzden EURO 2016 için iyi olacağını inanıyorum.

Fatih Terim’den sonra Milli Takımı taşıyacak isim kim olur?
Vallahi bilmiyorum. Yani o şeyde, Fatih hocadan sonra onun kariyerine eş değer kariyerde yerli hoca bence şuanda yok.

Dünya Futbolunda takip ettiğiniz takımlar, futbolcular kim?

Takip ettiğim takım. Premier Ligi çok yakın takip ediyorum. La Liga’yı da haliyle izliyorum. Sevdiğim futbolcular, Zlatan Ibrahimović kendisinin büyük hayranıyım.

Şimdi bu sene Leicester City’den, Jamie Vardy, Riyad Mahrezi çok yakından takip ediyorum.



Yabancı basında yer alam spor haberleri ile bizim ülkemizdeki farklılıklar nelerdir?
Hııı. Ya çok büyük farklılık yok. Biliyor musun? Yani bizde mesela,  bizde hep şey geyiği yapılır. Türkiye de böyle çok işin magazin kısmı kaçılıyor. Aynı şey orada da var.
Atıyorum. Adamların gittiği Restorantın geçen Mourinho mesela bir yere yemeğe götürüyor futbolcuları mönüsü bile, Daily Mail’e sızıyor. Şu kadarlık şunu yediler falan diye dolayısıyla çok büyük fark yok. Aslında bakarsınız.

Kadıköy Anadolu Lisesini okurken bir spor dalı ile uğraştınız mı?
Ben Lisanslı yüzücüydüm. Galatasaray Kulübünde o dönem yüzücüydüm. Sonra bıraktım.

Bir sporcu olsaydınız. Hangi sporla uğraşırdınız?
Herhalde yüzmeyle devam ederdim.
Bir spor haberinde yaptığınız haberi nereden teyit ediyorsunuz?
Bizzat kendisinden. Ulaşabiliyorsam tabi.

Kadınlarımız spor medyasında neden bu kadar uzak kalıyor?
Spora uzaklar. Sporla kadınlar genelde çok fazla ilgilenmiyorlar. Zaten Türk toplumunun spora ilgisi sadece futbol düzeyindedir. Spor deyince futbol anlaşılıyor.
Eee..Bir kere Türkiye de spor algısı geride, kadınlarında haliyle geride karmaşık buluyorlar. Herhalde. Halbuki burada ciddi bir alanda var. Fırsatta var. Birazcık uyanık olsalar çok güzel yer kapabilirler.

 Dünya statlarında beğendiniz bir stat var mı?
Wembley Stadyumu çok güzel onu ilk söyleyebilirim. Emirates stadyum.

Begeni ile takip ettiğiniz tutkulu bir taraftar grubu var mı?
Beşiktaş taraftarını hep çok beğeniyorum. Beşiktaşlı değilim ama inanılmaz yaratıcılar.


Futbol ülkemizde nereye gider. İnişli çıkışlı ne kadar yol alır?
Bence daha iyiye gidecek. Özellikle dün stat açılışında izlenilmiştir. Bir kere siyasi olarak şeyler, sadece futbol değil, olimpiyatlardan, uluslararası şampiyonalarına kadar ev sahipliği yapma konusunda ciddi bir yatırım var.
Eee.. Bütün Anadolu’da da futbol statları şuanda yenileniyor. Bunların hepsi önümüzdeki yıllara bir proje için yapılan şeyler. Sadece bir kulübün stadını yenilemek değil oradaki proje. Uluslararası turnuvaların olması dolayısıyla bu anlamda ev sahipliği anlamında iyi yere gider. Şuanda bu federasyon ve milli takımda ciddi bir alt yapı taraması başlattı. Biraz evvel Çin’de konuştuğumuz gibi.
Anadolu’da ve birçok şehirde şuan çocuklar, erken yaşta bu köy okulları projeleriyle de taranıyor. Bu demek oluyor ki bunların içinden daha fazla iyi futbolcular bulma şansımız daha yüksek. Bence daha iyiye gider. Ben pozitif bakıyorum. 

Diğer spor dallarını insanlara nasıl aşılamalıyız. Teşvik için neler yapmalıyız? Basınımızda diğer spor dalları nasıl sunuluyor?
Bir kere Milli Eğitim Bakanlığı ile Spor Bakanlığı birlikte çalışmalı, okullar çocukların spora başlayacağı ilk yerler. Herkes profesyonel sporcu olmak zorunda değil lisanslı ama amatörde olsa herkes bir spor yapmalı bence, dolayısıyla bunun ilk yeri okullar.
Okullarda yeterince tesis olursa, spor salonu yeterince olursa, beden dersleri bizim zamanımızda şeydi. Takla at, şey yap bunlardan not alırdık. Bu anlamda biraz daha şey yapılırsa, Beden dersleri daha aktif kullanabilirse ilk önce okullarda teşvik olur.

Türkiye Futbolunda, alt liglerden takip ettiğiniz takımlar var mı?
Altınordu’yu, Adana derbilerini çok yakından takip ediyorum. Mesela onda da Adana Demirsporluyum. Göztepe, Karşıyaka’yı takip ediyorum.

Futbol ile yazdığınız kitapta vurguladığınız konu ya da konular neler?
Onu işte şimdi söylemeyeyim. Esprili dilli bir futbol şeyi diyeyim.

Çin futbolu ile Amerika’da ki futbolu nasıl görüyorsunuz?
Çin futbolu büyüyecek diye düşünüyorum. Daha da ama Amerika’dan emin değilim. Amerika’da NBA ile Amerikan Futbolu o kadar baskın ki, hani halkın çok fazla bizim bildiğim, anladığımız futbolun ilgisini çok artacağını düşünmüyorum. Ama Çin’de öyle olmayacak bence.
Amerika’da ki futbolu bence parlatırsa, Beckham parlatabilir. 2017’de kurulacak. Beckham United diye bir futbol kulübü kuruyor. Hani o adam, reklam ve pazarlama konusunda çok iyi olduğu için biri parlatırsa o parlatır.

Ülkemizde sporla uğraşan gençlere ve gelecek nesillere tavsiyeleriniz nelerdir?
Herkes spor yapmalı. Herkes profesyonel sporcu olmak zorunda değil ama herkes amatörce olsa spor yapabilir. Koşabilirsin, yüzebilirsin, bisiklete binebilirsin.
Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.